NE KADAR EKMEK, O KADAR KÖFTE!

Trabzon sosyal hayatına kim ya da kimler veya hangi lobiler yön veriyor? Çok önemli bir soru. Bu ilde kimler kast sınıfı oluşturuyor, kimler kimlerin adına kararlar veriyor? Kim kimi nereye getirip makamını yükseltiyor? Trabzon'un en büyük lobisi kimlerden oluşuyor? Aslında bu sorulara sokaktan geçen rastgele birini çevirsen hemen cevap verir. Bu ilde en büyük lobi, Yomra'dan öteye Oflular, Çaykaralılar der. Akçaabat diye sorsanız, alacağınız cevap ‘onlar köftesini bırakıp ancak birbirini yerler, becerip de liyakati yükseltemezler’ derler. Yıllardır, Akçaabat'ı oy deposu olarak kullananların, olay iş ve aş imkânına geldiğinde nasıl da devre dışı bırakıldıklarına tanık olursunuz. Akçaabat'tan hem oy hem de nüfus bakımından geride olmalarına rağmen ‘Of ve Çaykaralıların’ Akçaabat'ın siyasilerinin başarısız olmalarından kaynaklı hep bir adım önde olmalarını şaşkınlıkla izlersiniz. Bu söylentilerin haklılık payı var mıdır? Evet, haklılık payı vardır. 

Çünkü iki tarafın siyasilerinin bulunduğu konum itibariyle baktığımızda Of ve Çaykara siyasileri, Akçaabat siyasilerinin hem meziyet hem de beceri olarak hep önüne geçmişlerdir. Birbirlerine olan tutkunlukları sayesinde ilimizde ve ülkemizde karar aşamasında söz söyleme yanında, iş bitirebilme becerileri kazanmışlardır. 

Buna karşılık Akçaabat'ın Trabzon'da ve özellikle ülke siyasetinde söz söyleme ve karar verme aşamasına örnek, yok denecek kadar azdır. Nedeni ise Akçaabat siyasilerinin düşüncede tutucu ama uygulamada tutkun olmamalarıdır. Trabzon’da AK Parti'nin il başkanı Akçaabatlıdır. Bundan gurur duyuyoruz. CHP il başkanı da Akçaabatlıdır. Bundan da gurur duyuyoruz. Ancak karar mercii olarak söz sahibi olamadıktan sonra bu özellik neye yarar? Akçaabat'a, Akçaabatlılara sahip çıkamadıktan, onların sesi olmadıktan sonra bu özellik neye yarar? 

Etkisiz eleman istemiyoruz!

Akçaabat bu zamana kadar rahmetli Başbakan Hasan Saka ve rahmetli İhsan Birinci'den sonra siyasi alanda güçlü bir isim çıkartamamıştır. Son dönemde milletvekili bile çıkarmakta zorlandığı gerçeği ortadadır. AK Parti'nin Akçaabatlı milletvekillerine halk nezdinden gelen serzenişler, sohbet ortamlarında farklı kesimlerden gelen tepkiler gösteriyor ki Akçaabat gerçekten sahipsizdir. Ve bunun en ağır bedelini de kurumlarda sahipsiz kalan Akçaabatlılar ödemektedir.

İşe koymayı meziyet sanıp ‘işin var ya daha ne istiyorsun?’ söyleminden, ‘seni işe koyduk ama liyakate göre bir üst kademeye getirmemiz gerekli’ anlayışına geçiş yapamadığımız sürece, il Başkanı Akçaabatlı olsa ne olur olmasa ne olur!

Akçaabatlı kardeşlerimizi işe koymakla yetinmeyip liyakat esasına göre aşama aşama ilerleme imkânı tanımadığımız sürece, Akçaabatlılar başarısız ve etkisiz olmaya, kısacası sürünmeye mahkûmdurlar. İster iktidar, ister muhalefet partisinde olsun, liyakate sahip çıkamayan bu anlayış, bizleri farklı kademelerde sahipsiz bırakmakta ve sonuçta serzenişlere hedef olmaktadır. 

Beceremiyorsanız yapmayın! 

Bulunduğu makamın öneminin farkında olmayanların, olup da gücü kendi menfaatlerine göre kullananların halkın gözünden kaçmadığının bilinmesi gerekir. Görevin sorumluluğunu yerine getiremeyen, karar aşamasında söz sahibi olamayan, Hak’kın yanında duramayan bırakıp gitsin. Hangi kurumda olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun Akçaabat’a, Akçaabatlılara sahip çıkamayanlar halkımızı ziyadesi ile üzüyor... 

Elbette bunların bir faturası olacaktır. 

İlçemizin siyasi partilerinden başka Sivil Toplum Kuruluşlarının, yerel dinamiklerinin, Kent Konseyinden görevini ifa edemeyen, etkin lobi kavramından uzak, hedefsiz olanların, bulundukları makamın hakkını veremeyenlerin bir an önce uzun bir tatile çıkmaları elzemdir.

Basit bir örnekle Büyükşehir Belediyesinde kaç tane daire amiri Akçaabatlıdır, bakmakta fayda var. Akçaabatlılar bu kadar pasifize edilmemelidir. Buradan Kent Konseyi başkanına sesleniyorum. Kentin dinamiklerini, hedeflerini ve önceliklerini doğru belirleyin. Tüm Akçaabat dinamiğinin buluştuğu bir platform olan Kent Konseyinin daha aktif ve hedef odaklı bir anlayışla hizmet üretmesi gereklidir.

Sonuçta geldiğimiz noktada şu ihtiyaçlar öne çıkmaktadır.

Siyasi olarak etkin olamayan ilçemiz siyasetçilerinin, bir an evvel lobi faaliyetlerine başlaması, bulundukları makam itibariyle hizmetlerini üst seviyeye taşımaları gereklidir. 

Yönetici olarak görev alanların hangi siyasi parti olursa olsun, Türkiye'nin günlük siyaset çatışmalarından uzak, önceliklerinin Akçaabat özelinde istişarede bulunarak seçim zamanı haricinde birlikte hareket edebilmeleri, Akçaabat'a hedefler göstermeleri gereklidir. 

O zaman Trabzon özelinde daha çok belediye başkanı ve ülke genelinde daha çok milletvekili ve bakan çıkartırız.

Var olan değerlerimizi koruyup geleceğe emin adımlarla birlikte yürüyelim. 

Selam ve selametle… 

Osman LERMİOĞLU