Osteoporoz (kemik erimesi) nedir ? Tedavisi nasıl yapılır ?

OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ) NEDİR? TEDAVİSİ VE ÖNLEME KONULARI NELERDİR?

    Osteoporoz, düşük kemik yoğunluğu ve kemikte kırılganlığın artmasına yol açan kemik yapısının bozulması ve buna bağlı kırık riskinin artması ile karakterize sistemik bir hastalıktır.             Osteoporoz, dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu haline gelen ve özellikle menopoz sonrası dönemdeki kadınlar (50 yaş üzeri 3 kadından biri ve 12 erkekten biri) olmak üzere pek çok insanı etkilemekte, yaşam kalitesini düşürmekte, ekonomik ve sosyal yükün yanı sıra hastalık ve ölüm riskini de artırmaktadır. Günümüzde insan ömrünün süresi artmasıyla beraber de osteoporozun görülme sıklığı da artmaktadır.

     Osteoporozda kırık oluşana kadar herhangi bir işaret veya semptom pek oluşmadığından hastalığın erken safhada tespit edilmesi güç bir durumdur. Röntgen görüntüleme yönteminde de ancak kemik kaybının %30-40 sınırını aşması gerekir ki osteoporoz tanısını sağlıklı bir şekilde ortaya koyabilelim. Bu bağlamda osteoporoz açısından tanı ve risk faktörlerini başlıca şöyle sıralayabiliriz.

-Yaşlılık: Özellikle 65 yaş sonrası metabolizmanın yavaşlamasından dolayı vücutta yıkım olayları yapım olaylarından daha fazla gerçekleşir. Bundan dolayı da kemik dokuda kayıplar meydana gelir. Zamanla bu kayıplar daha da belirgin hale gelir ve kırıklar oluşmaya başlar.

-Hareketsiz bir yaşam tarzı: Herhangi bir nedenden dolayı hareketsiz kalan vücutta ilk etkilenecek bölüm: İskelet ve kas sistemidir. Vücut kullanmadığı bölümü yok etme eğilimindedir, hareketsiz kalan kemiklerde de zamanla zayıflama olacaktır. Onun yanında sigara kullanımı ve aşırı alkol alınması da kemik mineral yoğunluğunu olumsuz yönde etkilemektedir.

-Genetik faktörler: Ailede kemik erimesi öyküsü varsa bu da osteoporoz görülme olasılığını artırabilir.

-Menopoz: Menopozla birlikte kadınlarda östrojen salgılanması ciddi oranda azalır ve bundan dolayı kemiklerdeki yapım olayları yavaşlar ve kemik yıkımı hızlanmaya başlar. Menopoza bağlı olarak özellikle omurga ve el bilek kemiklerinde hızla zayıflama izlenir ve ciddi kırık vakaları da görülebilir.

-Tiroit rahatsızlıkları: Tiroit bezi normalden fazla çalıştığı durumlarda kemikte yıkım olayları artar ve bu durumda kemiğin dayanıklılığı azalır.

Yetersiz beslenme: Yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu vücuda alınabilecek mineral ve vitaminin miktarı sekteye uğrar. Bundan dolayı da iskelet-kas sisteminin de etkilenmeler görülür ve kemik yıkımı hızlanır.

     Osteoporozda amaç risk faktörlerinin tanımlanması ve önlemler alınması tedavinin en önemli kısmıdır. Kemik kaybını önleme ve kemik sağlığını koruma ile osteoporoza bağlı kırık oluşumu engellenebilir. Bu amaçla düzenli egzersiz programları, yeterli ve dengeli beslenme, iyi seviyede kalsiyum ile vitamin-mineral alınması gerekmektedir. Osteoporoz tedavisinde D vitamini, bifosfonatlar ve çeşitli hormonlar içeren geniş ilaç grupları yer almaktadır. Bunun yanında düzenli egzersiz ve fizik tedavi kullandığımız en etkili yöntemlerdir.  Kırılma riski yüksek bölgeler ise el bileği, uyluk kemiği ve omurlardır. Tedavi ve egzersizlerde özellikle bu risk alanları hedeflenmelidir. Sigara ve alkol gibi kemik metabolizmasını olumsuz etkileyen zararlı alışkanlıklar kesinlikle bırakılmalıdır.

    Fiziksel aktiviteler kemik üzerindeki yapım olaylarını tetikler ve bu da kemiğin dayanıklılığını ve gücünü artırır. Denge ve koordinasyon egzersizleri, dirençli ve etkili egzersizleri, serbest ağırlıklar ve dirençli elastik bantlar, zıplama ve step hareketleri; yürüyüş, jogging ve hafif tempolu koşular gibi aktiviteler kemik yapım olaylarını artırır. Bu da kemik yoğunluğunu artırdığından düşmeye başlı kemik kırığı oluşumunu engeller. Bütün fizik tedavi ve egzersiz programları kişiye uygun olmalı ve kişiye göre düzenlenmesi önemlidir. Yapılan programlarında devamlılığı sağlanmalı ve gerekli düzenlemeler zamanla belirlenmelidir.

YORUM EKLE